 Gazilik payesinin Sultan Alparslan’ın Malazgirt Zaferinden sonra gazi unvanı ile anıldığını belirtti. Külünk değerlendirme talebinin nedenlerini maddeler halinde sıraladı. Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk’ün #Gazi hashtag’ı ile yazdığı yazının maddeleri şu ifadelerden oluşuyor. 1-Son birkaç yıldır ülkemizin karşı karşıya kaldığı zorlu süreçte sadece milletimizin değil, ümmetin bekası uğruna cansiperane mücadele veren Cumhurbaşkanımızı ve onunla birlikte yürüyenleri bu millet unutmayacaktır. 2-Millet ve devlet adına mücadele edenleri manevi yönü olan payeler ile onurlandıran ecdadımız, ilk olarak Sultan Alparslan’ı Malazgirt zaferinden sonra #Gazi unvanıyla anmıştı. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e “Gazilik” unvanı verilmesi de, Selçuklu ve Osmanlı geleneğinin bir devamıdır 3-Nitekim; Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde devletin, milletin ve ordunun yanında seferlere iştirak eden ve zafer kazanan devlet adamlarına #Gazi unvanı verme geleneği hep devam etmiştir. 4-Osmanlı’ya muhteşem çağını yaşatan Kanuni Sultan Süleyman #Gazi unvanı ile anılmıştır. 1732’de Tebriz’in alınmaması üzerine I. Mahmut’a #Gazi unvanı verilmiştir. 5-Osmanlı’nın son kudretli Padişahı Sultan II. Abdülhamit’e 93 Harbi vesilesi ile #Gazi’lik unvanı verilmiştir. Sultan Hamid, tuğrasına ve devrinde basılan paralara bu unvanını koydurmuş, hutbelerde okunması için ferman çıkartmıştır. 6-Sakarya Muharebesinin ardından 19 Eylül 1921 tarihinde TBMM tarafından Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e “Gazilik” unvanı verilmesi de, Selçuklu ve Osmanlı geleneğinin bir devamıdır. 7-Cumhuriyetimizin banisi Mustafa Kemal Atatürk, laikliğin ve soyadı kanununun kabulünden sonra da manevi yönü bulunan #Gazi’lik unvanını kullanmış bir liderdir. 8-Ezcümle; TBMM, 15 Temmuz’da milletimiz ile birlikte bağımsızlık mücadelesi veren ve Afrin ile uluslararası terör örgütlerine karşı hazırlanan ordumuzun Başkomutanı Cumhurbaşkanımıza #Gazi’lik payesi verilmesini değerlendirmelidir. 9-Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a #Gazi’lik payesinin verilmesi hem bir geleneğin devamı hem de uluslararası kamuoyunda Türkiye’nin kararlığını gösteren bir nişane olacaktır.
|